Tüm çalışanlarıyla aynı yöne bakan marka; AKLease
AKLease, yenilikçi şirket kültürü ve çalışan odaklı uygulamalarıyla Grate Place To Work 2021 Türkiye En İyi İşverenler sıralamasında yer aldı. Salgının getirdiği düzende pek çok kurum çalışan sadakatini kaybederken, kişiye özel davranma esnekliği ve çeşitli motivasyon uygulamalarıyla şirket içi bağ ve etkileşimi arttıran AKLease Genel Müdürü Çetin Düz “çalışan markası olmak” kavramının altını nasıl doldurduklarını anlatıyor.
Çalışanlarınız için salgın döneminde nasıl bir çalışma deneyimi tasarladınız?
Pandemi döneminin başı, belirsizlik doluydu biliyorsunuz. Öncelikle, çalışanlarımıza güvende olduklarını hissettirmeye odaklandık. Pandemi dönemi başındaki geçiş sürecini hızlı yönetmek ve bu konudaki belirsizliği sürdürmemek, ilk önemli adımımız oldu. Sonrasında da “önce sağlık” söylemimizi tüm süreç ve uygulamalarımıza taşıyarak güven ortamını besledik. Güven ortamının, bizi bu süreçte bir arada tutacak unsur olduğunu biliyorduk.
Bu hassas süreç, çalışana özel olduğunu hissettirebilmeyi daha da değerli kıldı aslında. Günümüzde artık her şirket, kişiye özel davranma esnekliğine ulaşmaya çaba göstermeli diye düşünüyorum. Bu esnekliği yaratmak için bizim istek ve çabamız var. Standart uygulamaların yanı sıra, çalışan ihtiyacına yönelik, özellikli uygulamalar hayata geçirdik. Örneğin; küçük çocuğu olan çalışanlarımıza, çocukların sokağa çıkma izni olduğu saatler boyunca mola hakkı tanımak covid olan çalışanlarımıza ihtiyaç duyabileceği şeyleri düşünerek özel hediye kutuları göndermek gibi.
İçinde bulunduğumuz dönemde özellikle evden çalışanların bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya olduğunu söylüyor pek çok araştırma. Siz çalışanlarınızın motivasyonu için neler yapıyorsunuz?
Son bir yıllık dönem durağan olmadı, pandemi önlemleri de aylar içerisinde değişiklikler gösterdi. Biz de dönemsel olarak neye ihtiyacımız var diye düşünerek aksiyonlar alıyoruz. Kurumsal hediye, online birliktelik organizasyonlarını şirket içi dinamikleri takip ederek planlıyoruz. Bu dinamikleri takip etmek için de tüm şirket çalışanları ile yakın iletişim halinde olmak gerekiyor tabi ki.
Pandemi başından beri iç iletişimi güçlü tutmaya odaklıyız. Pandeminin süresi uzadıkça, iç iletişimi korumak daha da önemli bir konu olmaya başladı. Her zaman farkında olmasak da günlük iş dışı etkileşim, ekip içi iletişimi ve dolayısıyla motivasyonu besleyen önemli bir unsur. Bunu kaybetmemek için; düzenli aralıklarla, ekipler ile bir araya gelip, günlük konuları konuştuğumuz organizasyonlar planlıyoruz. Ekip içi toplantıların, sistematik bir şekilde yapılması için yönlendirmeler yapıyoruz.
Tüm şirketin bir araya geldiği buluşmalar organize ediyoruz. Bu organizasyonu yılda 2-3 kez değil, nerdeyse ayda 2 kez yapıyoruz. Bu toplantılarda pandemi sürecine ilişkin alınan aksiyonları ve planlamaları şeffaflıkla paylaşıyoruz. İşe başlayanları tanıttığımız, terfileri kutladığımız, bayramlaştığımız, doğum günü kutladığımız buluşmalar bunlar… Bu sebeple çalışanlarımız arasındaki etkileşim için çok kıymetliler. Yine bu toplantılarda şirket içi gelişmeler ile ilgili bilgi paylaşıyoruz. Tüm çalışanlarımızın; şirketimizle ilgili gelişmelerden haberdar olabilmesi, aynı yöne bakabilmek için çok değerli.
Hibrit çalışma modellerinin yaratabileceği zorlukları aşmak için nasıl planlamalarınız bulunuyor?
Verimlilik ve yenilikçilik odaklı bir şirket kültürü yaratmak amacıyla özel eğitim programları düzenliyoruz. İş birliği odağımızı güçlendirmek için, ekipler arası etkileşimi güçlendirecek, online aktivite organizasyonları yapıyoruz. Geleceğin yetkinliklerini anlamaya çalışıyor, çalışanlarımızı bu doğrultuda geliştirmeyi hedefliyoruz. Tüm bu aksiyonların; şirketimizi, pandemi sonrasındaki dünyaya hazırlayacağını ve iş stratejilerimize katkı sağlayacağını çok iyi biliyoruz.